Bir şeyi gereksiz yere yahut kazara kırmak üzüntüye delalet eder. Tamiri mümkün olmayacak şekilde kırılmış olan şeyleri görmekte hayır yoktur.

- Arabistan kirazı
- Ashab-ı kiram( r.a.)
- Bakır
- Bakırcı
- Bakire
- Çekirdek
- Çekirge
- Ebubekir (r.a.)
- Eshab-ı kiram
- Fakir
- Fakirlik
- Fakir ve iyi kimselere hizmet
- Fakir / fakirlik
- Göz kırpmak
- Hakirlik / horluk
- Hakir görme
- Haykırmak
- Hayvan kırkıcı
- Hıçkırık
- Hor ve hakir görmek / olmak
- Yün kırpmak
- Saçkıran
- Zelil ve hakir olmak
- Zikir
- Karpuz çekirdeği
- Kaş ve kirpik
- Kas ve kırpık
- Kavun çekirdeği
- Kır
- Kir
- Kira
- Kırağı
- Kırağı ve çiğ
- Kiralamak
- Kiramen katibin
- Kırat
- Kıraya vermek
- Kiraz
- Kiraz yaprağı satan
- Kıra ile tutulan yük hayvanı
- Kira / kiracı
- Kırba
- Kırbaç
- Kireç
- Kireççi
- Kireç fırını
- Kiremit
- Kiremitçi
- Kırık- çıkıkçı
- Kırık / kırmak
- Kırılma
- Kırk
- Kırkayak
- Kırkımcı
- Kırkmak
- Kırlangıç
- Kırmak ve kırılmak
- Kirman
- Kırmızı
- Kırmızı at
- Kırmızı dut(kızıl dut)
- Kırmızı gagalı karga
- Kırmızı sakal
- Kirpi
- Kırpık
- Kirpik
- Kırtasiye / kırtasiyeci
- Kır çiçeği
- Kir (pislik)
- Kızıl dut(kırmızı dut)
- Kulak kırı
- Nar çekirdeği